ÜNS
Eyâ Hazret-i Sâmî!. meselsin mürüvvette!..
Eller dâmenindedir dünyâda âhirette..
Sen Halîfetüllahsın, zıllüllahi fi’l-arzsın!..
Yâni ki sen sultânsın, serîr-i Muhammed’de..
Sehm-i vilâyetinden irs aldığın bilirim!..
Hem sehm-i nübüvvetten tâc-dârsın ümmette..
Mahrem-i lika-yı zât, mazhar-ı cümle sıfât!..
Nakleder cemî rüvât, bâbullahsın hilkatte..
Bir kolun Nakşibendî, diğer kolun Geylânî!..
Enfüs ile âfâkı cem’ eyledim sîrette..
Yaşayan sünnetüllah, bir ma’bed-i aşkullah!..
Mürşid-i esrâr sensin, ittibâ-ı sünnette…
Sehâb-ı zamân içre setr eyledin yüzünü!..
Bedr-i hafâ olduğun müsellemdir elbette…
Şefkatte bir güneşsin, sehâvette nehr-i Nîl!..
Leyl-i Yeldâ-yı asır, setr ile uhuvvette..
Gönlümdeki ummânlar hurûşânda sükûnda!..
Cidâr-ı kalbe urur mevceleri halvette..
Sıddîkî-çehre oldur, Bahâî-behre oldur!..
Dehr’e Hâlidî oldur, Ahmedîdir devlette.
Letâif-i aşere, nefiy ü isbât’a derken!..
Murâkabât’a davran, Kutbumla ünsiyette..
Keşf ile kerâmetin, esrâr u mâ’rifetin;
Muntazır fermânına, kullarındır nevbette..
Açılan cennet gibi, saçılan rahmet gibi!..
Pest ile bâlâ bütün, raks ederek hizmette..
Eller elin alanda, yoluna dil verende!..
Gedâlar şâh olubdur, meydân-ı muhabbette..
Kamet-i bâlâsına, himmet-i vâlâsına,
Rûh-i muallâsına kerrûbiyân hayrette..
Atomda gizli kudret, tohumdaki kuvvesin,
Gökte şimşek yerde sel, düşmana celâdette..
“Kul yâ Hassân!. ve’r-Rûhu meak” buyurdu Nebî,
Ol sebebden vecd ile cûş eylerim sohbette..
İLHAN ARMUTÇUOĞLU